Girişim Sermayesinin Yapı Taşı: Girişim Sermayesi Yatırım Fonları

04.01.2023

Girişim sermayesi yatırımları söz konusu olduğunda akla ilk gelen yatırım araçlarının başında kuşkusuz girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) gelmektedir. GSYF’ler yatırımcılarına, yenilikçi iş fikirleri ve modelleri hayata geçiren yeni nesil girişim şirketlerine yatırım yapabilme olanağı sunarken girişim sermayesi kaynaklarının girişimlere etkin bir biçimde aktarılmasına olanak sağlıyor. Böylelikle hızla büyüyen girişim ekosistemimizin de lokomotifi konumuna erişen GSYF’lerin göz dolduran performansını, işleyişini ve yatırımcılarına sunduğu avantajları hep birlikte gözden geçirelim.

EKOSİSTEMİMİZDE ESEN GSYF RÜZGÂRI GİDEREK GÜÇLENİYOR

2014 Yılında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından gerçekleştirilen bir tebliğ düzenlemesi ile GSYF’lerin kurulmasının önü açılmış oldu. 2020 yılında 41 GSYF bulunurken bu sayı 2021 yılına gelindiğinde 87’ye ulaştı. Geride bıraktığımız yıl ise 94 yeni GSYF kuruluşu ile rekor kırılırken toplam GSYF sayısı da 2023 yılı Ocak ayı itibari ile 245’e yükseldi. GSYF’ler nezdinde yönetilen toplam portföy büyüklüğü de 2022 yılında %100’den fazla artarak 66 milyar TL seviyesini geçti. GSYF’ler 2022 Yılında gerçekleştirilen her 3 yatırım turundan 1’inde yatırımcı olarak yer alarak göz doldurucu bir performansa imza attı. Öte yandan GSYF’ler yatırımcıların da ilgi odağı olmayı başardı ve GSYF yatırımcılarında dikkate değer bir artış gözlemlendi. Geçen yıla kıyasla %210 oranında artan GSYF nitelikli yatırımcı sayısının 4 bine yaklaştığına dikkatinizi çekmek isterim.

YAPI VE İŞLEYİŞ

SPK lisansına sahip portföy yönetim şirketleri tarafından ilgili düzenlemelere tabi olarak süreli bir şekilde kurulan GSYF’ler yatırımcılar hesabına yönetilen ve tüzel kişiliği bulunmayan yatırım fonlarıdır. GSYF’ler teknoloji odaklı, yenilikçi ve hızlı ölçeklenme potansiyeline sahip yeni nesil girişim şirketlerine yatırım yapmayı ve bu yatırımdan ortalamada 8-10 yıl içerisinde çıkış yaparak yatırımcılarına yüksek oranlarda getiri sağlamayı hedeflemektedirler. Doğası gereği nispeten riskli olarak değerlendirilen GSYF’ler, yatırımcı hakları ve şeffalık açısından oldukça ayrıntılı düzenlemelere tabi olup, ilgili kanun, tebliğ ve ihraç belgesi hükümleri çerçevesinde faaliyet sürdürmektedirler. GSYF’lerin mal varlıklarına, kurucu/yönetici portföy şirketi ya da saklayıcı kuruluştan ayrı olduğu için kurumların iflası, tasfiyesi veya kamuya borçları dahil olmak üzere herhangi bir şekilde el konulamamaktadır ve fonların toplam değerinin en az %80’inin (KOBİ yatırımları söz konusu olduğunda en az %51) girişim sermayesi yatırımlarında değerlendirilmesi zorunludur. Fonlardaki geriye kalan nakit tutarların ise belirli sınırlar çerçevesinde değerlendirilmesine olanak tanınmıştır.

GSYF’ler Girişim Şirketlerine Yatırım Yaparken Nelere Dikkat Eder?

GSYF’ler genellikle teknoloji odaklı yeni nesil girişim şirketlerine gelişme ve büyüme aşamalarında yatırım yapıp olgunluk aşamasında bu yatırımlarından birleşme ve satın alma ya da halka arz aracılığıyla çıkış yapmayı hedeflerler. Girişim şirketinin vizyoner bir kurucu ve iyi bir ekibe sahip olması oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra girişimin ölçeklenebilir bir iş modeline sahip olması, sürdürülebilir stratejik rekabet avantajı elde etmiş olması, korunabilen fikri mülkiyet hakları ve makul değerleme ile öngörülebilir çıkış senaryosuna sahip olması GSYF’lerin girişim şirketlerini değerlendirirken dikkate aldığı hususların başında gelmektedir.

YATIRIMCILARA SUNULAN AVANTAJLAR

GSYF’ler yatırımcılarına çeşitli hak ve avantajlar sunmaktadır. Öncelikle, GSYF’ler portföy yönetim şirketlerinde görev alan profesyonel ekipler tarafından yönetilir. Dolayısıyla yatırımlarda ölçek ekonomisi, risk çeşitlendirilmesi ve operasyonel verimlilik daha etkin bir şekilde yakalanır. Böylelikle yatırımcılar bireysel olarak doğrudan erişim sağlayamadıkları yatırım fırsatlarına dikkate değer esneklikler ile birlikte erişim sağlama fırsatı elde ederler. Fonlar ve kurucusu/yöneticisi portföy yönetim şirketleri, yatırımcıları her adımda koruyacak sıkı bir şekilde mali, hukuki ve vergisel denetimlerden geçmektedir ve uyumsuzluk durumunda ağır yaptırımlar söz konusudur. GSYF’ler yatırımcılarına çeşitli önemli vergisel avantajlar da sağlamaktadır. Tam mükellef kurumlar vergi matrahının %10’u ve öz sermayelerinin %20’sini geçmeyecek şekilde gerçekleştirdikleri GSYF yatırımlarını kurum kazancından indirebilmekte; bu kurumların elde ettikleri temettüler iştirak kazancı kapsamında vergiden muaf olmaktadır. Tam mükellef gerçek kişiler için ise GSYF yatırımlarından sağladıkları tüm gelirler, katılma paylarını 2 yıldan fazla ellerinde tutmaları halinde nihai olarak vergiden muaf tutulmaktadır.

GSYF’ler yatırımcılarına, yenilikçi iş fikirleri ve modelleri hayata geçiren yeni nesil girişim şirketlerine yatırım yapabilme olanağı sunarken girişim sermayesi kaynaklarının girişimlere etkin bir biçimde aktarılmasına olanak sağlıyor.

AR-GE İNDİRİMİ VE TEKNOKENT İSTİSNASINDAN YARARLANANLAR İÇİN YATIRIM ŞANSI

Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda fon ayırma ve ayrılan fonu yatırıma dönüştürme hususunda birtakım yükümlülükler getirildi. Bu doğrultuda yıllık beyanlarında 1 Milyon TL ve üzerinde Ar-Ge indiriminden yararlanan kurumlar vergisi mükellefi şirketler indirilen ya da istisna edilen tutarın %2’si nispetinde fon ayırma ve ayrılan fonu yatırıma dönüştürme yükümlülüğü getirildi. Bu yükümlülük yıllık beyanname üzerinden istisna edilen Teknokent kazanç tutarı 1 Milyon TL ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri için de geçerli kılındı. Bu doğrultuda GSYF’ler ilgili şirketlerin yükümlü oldukları tutarları girişim sermayesi yatırımlarında değerlendirmeleri için önemli bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim, yatırım yapma yükümlülüğü uyarınca yatırım yapan şirketler, yaptığı yatırım tutarınca gelir vergisi veya kurumlar vergisi matrahından indirim elde etmektedirler.

GSYF’LERE YATIRIM YAPMAK İSTEYEN YATIRIMCILAR İÇİN

GYSF’ler, yatırımlarını çeşitlendirmek ve girişim ekosisteminin dinamik yapısı içerisinde değerlendirmek isteyen yatırımcılar için oldukça cazip bir yatırım aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yatırımcılar yatırım hedeflerine uygun GSYF’leri belirlerken fonların kurucuları ile yöneticilerini, yatırım komitesinin deneyimini, fonun yatırım stratejisi ve risk/kazanç profil uyumu gibi hususları dikkate almalıdır. Yatırım kararı verilmeden önce fonun denetim, değerleme, mali ve hukuki danışmanlarını hakkında bilgi sahibi olunmalı yönetim ve performans ücretine ilişkin esaslar göz önünde bulundurulmalıdır. GSYF yatırımlarına ilgi duyan yatırımcılar portföy yönetim şirketlerinden detaylı bilgi alabilirler.