Sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjinin geleceğini birlikte inşa etmek için inovasyon, girişimcilik ve yatırımların bir araya getirilmesi, temel prensip olarak belirlenmeli
İnsanoğlunun, yeryüzünü şekillendirme serüveni boyunca stratejik öneme sahip olan enerji, sosyal ve ekonomik kalkınmanın en temel ve vazgeçilmez unsurlarından biri… Elde ettiğimiz refah ve gelişmişlik düzeyini, enerjiye hükmedebilme becerimizin tarih boyunca birikimli bir şekilde ilerlemesine borçluyuz. Günümüzde enerjinin geleceğini; inovasyon, girişimcilik ve yatırım ile daha önce hiç olmadığı kadar şekillendirebilme imkanına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Sanayileşmeye ve nüfus artışına bağlı olarak enerji ihtiyacının artması ve fosil yakıtlara bağlı geleneksel enerji kaynaklarının kısıtlı olması; başta küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklık gibi telafisi oldukça güç küresel çevre sorunlarına yol açıyor. Bu nedenle enerjinin güvenli, sürdürülebilir ve verimli kullanımı, uluslararası kamuoyunun dikkatle ele aldığı başlıca konular arasında öne çıkıyor.
İNOVATİF ÇÖZÜMLERE İHTİYAÇ DUYULUYOR
Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık beşte birini oluşturan 1.2 milyar insan, elektrik enerjisinden sağlıklı bir şekilde faydalanamıyor. Benzer enerji sorunlarına ilişkin örnekleri çeşitlendirmemiz mümkün. Bu nedenle sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji inovasyonlarının halihazırda sunduğu olanakları değerlendirirken; enerjinin geleceğini şekillendirmeye yönelik ortaya konulan hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için daha da inovatif çözümlere ihtiyacımız var.
GİRİŞİMCİLİK DESTEKLEME MEKANİZMALARI OLUŞTURULMALI
Enerji sektörünün her yıl dünya genelinde ulaştığı devasa hacmi göz önüne aldığımızda, sektöre yeni bakış açıları kazandıracak girişimlerin, hedefledikleri yatırımlara rahatlıkla erişebileceklerine inanıyorum. Enerji alanının hızla değişen ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeyi hedefleyen girişimleri, mentorluk desteği ve girişim sermayesi ile bir araya getirme amacını önceliklendiren, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji yaklaşımları doğrultusunda tasarlanmış girişimcilik destekleme mekanizmalarının oluşturulması önemli bir gereksinim olarak karşımıza çıkıyor.
GİRİŞİMCİLİK VE ENERJİNİN GELECEĞİ
Enerji sektörünün sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından dönüşümüne katkı sağlayabilecek potansiyele ve inanca sahip girişimlerin, ilgi ile takip edildiği bir döneme şahitlik ediyoruz. Dijitalleşme, ademi merkezileşme ve disiplinler arası ilişkiler her sektörde olduğu gibi enerji sektöründe de gerçekleşen dönüşümü şekillendiren unsurların başında geliyor.
01I Dijitalleşme:
Büyük veri uygulamaları, nesnelerin interneti, yapay zeka ve görüntü işleme aracılığıyla enerji üretimi, iletim ve dağıtım faaliyetlerine ilişkin toplanan verilerin işlenmesine yönelik geliştirilen yazılımlar önem kazanmış durumda.
02I Ademi merkezileşme:
Büyük enerji santralleri tarafından üretilen enerjinin, geleneksel yöntemler ile tüketicilere dağıtımının aksine, küçük ölçekte gerçekleştirilebilen yenilenebilir enerji üretimi, enerji talebinin esnek bir şekilde yönetilmesine olanak sağlıyor.
03I Disiplinler arası ilişkiler:
Dördüncü Sanayi Devrimi ile hayatımıza giren derin teknolojilerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan elektrikli ve otonom araçlar, akıllı şehir teknolojileri gibi enerji ile yakın ilişiğe sahip yenilikçi unsurların ortaklaşa üreteceği çözümlerin, gelecekte de artarak devam edeceğini öngörebiliriz.
YATIRIMLAR VE ENERJİNİN GELECEĞİ
Yatırım olanaklarını, enerji sektöründeki ihtiyacımız olan dönüşümü başarıyla gerçekleştirmek için inovasyon ve girişimcilik ile birlikte vazgeçilemez bir diğer itici güç olarak değerlendiriyorum. Global çaptaki yenilenebilir enerji yatırımlarının, kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşma noktasında arzulanan seviyeye henüz erişmediğini düşünüyorum. Fakat, birim yatırım maliyetlerinin düşmesi ile sürdürülebilir enerji yatırımlarının istikrarlı bir artış eğilimi göstermesi; enerjinin verimliliği, tasarrufu ve arz güvenliğine yönelik teknolojilere de oldukça önemli yatırımların gerçekleştirilmesi, gelecek için daha iyimser olmamızı sağlıyor. Sürdürülebilir enerji fırsatlarına ilişkin sermaye kaynaklarını çeşitlendirmemiz ve etkin kılmamız gerekiyor. Bu noktada kamu otoritelerinin, sermaye piyasası paydaşlarının ve yatırımcıların ortak çabaları oldukça önemli hale geliyor. Ülkemizde uygulanmakta olan YEKDEM ve YEKA uygulamaları ile yenilenebilir enerji yatırımlarının finanse edilebilir bir hale geldiğini ifade etmek mümkün. Sermaye kaynaklarının çeşitlenmesi hususunda sürdürülebilir ve yeşil finansman uygulamalarının da önemli bir katkıya sahip olabileceğini düşünüyorum.
YARINI BİRLİKTE İNŞA ETMEK
Sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjinin geleceğini birlikte inşa etmek için inovasyon, girişimcilik ve yatırımların bir araya getirilmesi, temel prensip olarak belirlenmelidir. Bu ilke ile dünyanın önde gelen enerji merkezleri arasında yer alan ülkemizin enerji girişimleri ve yatırımları bakımından da önemli bir konuma erişebileceği yönündeki inancımı siz değerli okurlarımız huzurunda tekrar paylaşmak isterim.
01I Yeşil enerji girişim sermayesi yatırım fonları: Sürdürülebilir enerji faaliyetlerine yönelik ürün ve hizmet sunmak amacıyla kurulan şirketlere yatırım yaparak finansman sağlayan sermaye fonlarıdır. Ülkemizde sürdürülebilir enerji yatırımları içerisindeki payının hatırı sayılır bir ölçeğe eriştiğini sevinerek ifade edebilirim.
02I Yeşil krediler: Kalkınmayı destekleyen uluslararası kuruluşlar tarafından teşvik edilen yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi alanlara özel olarak tahsis edilen kredilerin artış eğiliminde olduğunu söylemek mümkün.
03I Yeşil tahviller: Şirketlerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını finanse etmek üzere çıkardığı tahvillerin çevresel bilincin artması ile önemli bir değere ulaşacağını düşünüyorum. Yeşil endeks fonlarının oluşturulması, yeşil menkul kıymetleştirme uygulamaları ve çeşitli finansal enstrümanların, enerji sektöründeki dönüşüme ivme kazandırmasını ümit ediyorum.